SAFFET ÇEBİ MTAL/TRABZON/RESUL DOKUMACI
Kerem adlı öğrencimizin kurdun gözünden yeniden yazdığı "Kırmızı Başlıklı Kız" masalı
"Little Red Riding Hood" tale written by Kerem from the eyes of the wolf
"Little Red Riding Hood" tale written by Kerem from the eyes of the wolf
KURDUN GÖZÜNDEN ANLATIM
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım.
Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi.
Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına
gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre
dikkatle izledim bu garip kızı Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir
ne taşıyordu! Yürüyüşü bile normal değildi. Yanına yaklaşıp ne yaptığını
sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de
bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir
gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir
büyükanne var mı Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz Orman
benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı
sorumluyum.
Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum.
Sorduğumda Evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi
olarak bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!" dedim
ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük
kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı ben Onun
geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan
içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk Beni büyükannesi
sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden kokusundan bile tanırım
oysaki.
Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz.
Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu? Yine de
çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. Seni iyi dinlemek için"...
Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı Küçük kız hiç mi
hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime sorun haline getirdim, özgüvenim
sallantıda. Psikologlar, estetikçiler... Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine
aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı
Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız?
O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa
beğenirsiniz Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni “seni hain
kurt, büyükanneyi yedin değil mi?” diye suçlamaz mı Hâlbuki büyükannenin kılına
bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum
yaşlılık, kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi.
Tabi ben de adalet bulamayacağımı hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden
zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün
bugün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı.